Buradasınız: Ana Sayfa / Sohbetler / Allah'ı Niçin Anıyoruz / Zikre Dair Hadis-i Şeriflerden Bazıları: 91 ~ 113

Zikre Dair Hadis-i Şeriflerden Bazıları: 91 ~ 113


91 — Peygamberimiz (s.a.v.) buyurmuş ki: "Bir erkek, gece uykudan uyanırda karısını da uyandırırsa; şayet kadına uyku galebe çalar uyanmazsa; yüzüne su serpip uyandırır, sonra kalkıp abdest alarak evlerinde birlikte Allah'ı zikrederlerse; yani geceleyin 1 saat zikir yaparlarsa, muhakkak ikisi de mağfiret olunurlar."1

 

92 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki: "Bir kişi mescitleri namaz kılmak ve zikir yapmak için vatan tutarsa; Allahu Teâlâ o kuluna beşaşetle (Yani rıza ve rahmet ile) mukabele eder. Nasıl ki sizden birinizin kayıp olan akrabası, ansızın çıkagelse sevindiğiniz gibi."2

 

"Teysirü'l-Usûl ilâ Cami'u'l-Usûl min Hadisi'r Resûl" adındaki Kütüb-ü Sitte'yi; yani meşhur altı hadis kitaplarını toplamış olan bu kitapta şu hadis-i şerif vardır: "Her kim, Allah zikrolunması için bir mescit yaparsa; Allah'da onun için cennette bir ev yapar."3

 

93 — Hadis-i şerifte: "Serilmiş döşekler üzerinde, dünyada, Allahu Teâlâ'yı zikreden cemaati; Allahu Teâlâ muhakkak yüce derecelerine sokacaktır." buyrulmuştur.4

 

Bu hadisin şerhinde de deniyor ki: "Bunlar zikre devam ettikleri ve ölürken dilleri zikirden ıslak olarak öldüklerinden; yüksek derecelere nail oldular. Bu hadis-i şerifte, ehl-i zikrin mücahitler üzerine tafdil edildiklerine; üstün tutulduklarına işaret vardır."

 

94 — Peygamberimiz (s.a.v.) buyurmuş ki: "Her şeyin bir anahtarı vardır, semavatın anahtarı da «Lâ ilahe illallah» sözüdür."5

 

95 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.): "Üzerinde Allah'ın ismi zikrolunan her arz parçası, 7 kat yere kadar bu zikir ile müjdelenir ve etrafındaki arz parçalarına iftihar eder ve yine mü'min, bir yerde namaz kılmak istediği vakit, muhakkak o namaz kılınacak yer onun için süslenir." buyurmuştur.6

 

 

96 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.): "Bir Müslüman abdestli olarak yatağına yatar da, zikirle uyur ve gece uyanıp da, Allah'tan bir istekte ve dilekte bulunursa; dünya ve âhirete ait hayırlı olmak şartı ile muhakkak Allahu Teâlâ o istediğini verir." buyurmuştur.7

 

97 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.): "Bir süvari yolda, Allah ve onun zikri ile baş başa kalırsa, terkisine melek biner; fakat zikirde değil de, şiir ve benzeri gülünç hikâyeler, şer'i olmayan ilimler, gıybet ve koğuculuk gibi şeylerle meşgul olursa; terkisindeki şeytan olur." buyurmuştur.8

 

Şu halde, bu hadis-i şeriften anladığımız; yolculukta daima zikirle vakit geçirmek lâzım geldiğidir.

 

98 — "Peygamberimiz (s.a.v.) zikrullahı çok yapardı. Lağvı; yani boş sözü hiç konuşmazdı. Namazı uzatırdı hutbeyi kısa okurdu. Dullar, miskinler ve kölelerle yürümekten ve onların hacetlerini yerine getirmekle yardım etmekten kaçınmaz ve kibirlenmezdi."9

 

99 — Buyruluyor ki: "Sözün en şereflisi zikrullahtır." ve yine aynı hadis-i şerifte: "Bazı insanlar var ki, Allah'ı ihlâssız zikrederler." buyrularak, ihlâsı terk etmiş; yani sanki kalbi lisanından ayrılmış, hicret etmiş gibi zikredenler kınanmıştır.10

 

100 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.): "Allah'ın zikrini çok yapan insan nifaktan kurtulur." diye buyurmuştur.11

 

Şerhinde deniyor ki: "Çünkü Allah'ı çok zikretmede Allah'ı sevdiğine delâlet var. Zira bir şeyi seven, onun zikrini çok yapar. Her kim de severse, gerçekten hakkı ile mü'mindir."

 

101 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.): "Her kim Allah'ı çok zikrederse Allah'ta onu sever." buyurmuştur.12

 

Hikem-i Atâiyye'de denmiş ki: "Allahu Teâlâ ile huzurum yok diye zikrini terk etme! Çünkü Allah'ın zikrinin var olduğunu bilmeyişin ve zikrin varlığından gaflet edişin; zikir esnasındaki gafletinden daha şiddetlidir ve daha fenadır. Zikre devam edersen, Cenâb-ı Hakk seni gafletle yaptığın zikirden yakaza ile yani uyanık olarak yapılan zikre yükseltir ve bundan sonra da uyanıklıkla yapılan zikre devam sayesinde, huzurla yapılan zikre yükseltir ve bununla da kalmayarak; oradan da huzurla yaptığın zikirden öyle bir zikir makamına eriştirir ki; orada mezkûru olan Allahu Teâlâ'dan başka her şeyden; yani masivâdan gaip olarak zikir yapmağa ulaştırır ve bu zikir esnasında Allah'tan başka her şey yok olur; ancak Allah kalır ve bu görüşle zikir yapmak mazhariyetine eriştirir." Demek ki zikre başladığında ne kadar noksanı olsa da asla terk etmemeli devam etmeli ki, yavaş yavaş ilerleyerek en yüksek makama erişebilinsin.

 

102 — Hadis-i şerifte, Peygamberimiz (s.a.v.): "Allah'a itaat eden, Allah'ı zikreder. İsterse namazı, orucu ve Kur'ân okuması az olsun; Allah'a asi olan ise, onu zikretmez. İsterse namazı, orucu ve Kur'ân okuması çok olsun." buyurmuştur.13

 

103 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.): "'İmanınızı yenileyiniz.' buyurunca Ashap sordular: 'Ya Resûlullah nasıl yenileyelim?' Buyurdu ki: '«Lâ ilahe illallah» sözünü çok söyleyin.'"14

 

104 — Hadis-i şerifte, Resûlullah (s.a.v.) buyurmuş ki: "Her kim ki dört hasleti kendinde toplarsa, dünya ve âhiret hayrını toplamış olur. Bu dört haslet: Şükredici kalp, zikredici lisan, orta derecede bir ev ve dördüncüsü de saliha bir kadına nail olmak."15

 

105 — Hadis-i şerifte, Peygamber Efendimizden (s.a.v.): "Allah'ı sevmenin alâmeti onu zikretmektir; Allah'a buğuz edişin nişanı da zikrullaha buğuz etmektir." diye buyrulmuştur.16

 

106 — "Gök gürültüsü işitince Allah'ı zikre başlayın, çünkü yıldırım zikredenlere isabet etmez." buyrulmuştur.17

 

107 — Hadis-i şerif: "Bir kimse yatağına yatar da zikretmezse, zikirsiz uykuya varırsa yarın kıyamet gününde bir noksanlık ve pişmanlık olduğu gibi; bir mecliste oturup da orada Allah'ı zikretmeden kalkarsa, bu da kıyamette pişmanlık ve noksanlık olur."18

 

108 — İbn-i Abbas (r.a.) Hazretleri demiştir ki: "Halk farz namazdan çıkınca yüksek sesle zikretmek, ta Nebiyyi Ekrem (s.a.v.) zamanında var idi. Ben bu sesi işitir işitmek, bununla; yani zikir seslerinin yükselmesi ile namazdan çıktıklarını anlardım." Ashab-ı Kiram, farz namazdan sonra cehren zikirle mescitte meşgul olurlarmış.19

 

109 — Kitabü'z Zühti ve'r Rakâik, S.192: Buradaki hadis-i şerif, 15 numaralı hadis-i şerif bahsinde yazılmış olduğundan tekrarından vazgeçildi.

 

110 — Hadis-i şerif: "Allahu Teâlâ aranızda rızıklarınızı taksim ettiği gibi ahlâklarınızı da taksim etmiştir. Allahu Teâlâ malı sevdiğine verir. Her kim malı infak etmeden; yani sadaka ve zekât vermeden cimriliği sebebi ile korkarsa; düşmanla harp etmekten de korkarsa ve gece ibadet etmekten; müşkülatı ve külfeti sebebi ile çekinirse; o halde: «Lâ ilâhe illâllah, Sübhanallah, Elhamdülillah, vallahü Ekber» sözünü çok söylesin!"20

 

111 — Hazreti Cabir (r.a.) diyor ki: "Bir kişi yüksek sesle zikir yapıyordu Ashap'tan biri: 'Şu kimse sesini biraz kısamaz mı idi?' deyince; Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: 'Onu haline bırakın, çünkü o çok ah edicidir. Yani âşıktır.' İbn-i Ömer (r.a.) Hazretleri diyor ki: Babam Hz. Ömer'in hilâfeti zamanında, insanlar güneş battıktan sonra yüksek sesle zikre başlarlardı. Bazı kere gizlice zikrederlerse, Hz. Ömer bunlara: 'Sesinizi zikirde yükseltin!' diye haber gönderirdi ve 'Güneş guruba yaklaştı.' derdi."21

 

Resûlullah (s.a.v.) buyurmuş ki: "Her şeyin bir cilâsı vardır; muhakkak kalplerin cilâsı da zikrullahtır. Zikrullahtan daha fazla kabir azabından kurtaran bir şey yoktur." Bunun üzerine Ashap: "Allah yolunda cihattan da mı üstündür?" dediklerinde, buyurdu ki: "Allah yolunda cihattan da zikrulIah üstüdür; Ancak cihat eden kimse kılıcı kırılıncaya kadar düşmanla çarpışırsa, o müstesnadır."

 

112 — Resûlullah (s.a.v.) buyurmuş ki: "Ya Naif, sıla-i rahim yap, ömrün uzasın, meşru olanları işle, evinin hayrı çok olsun, Allah'ı her taş ve kesek yanında zikret ki, kıyamette lehinde şahit olsunlar."22

 

113 — Resûlullah (s.a.v.) buyurmuş ki: "Ey kadınlar! Tehlil, tesbih ve takdise devam edin. Zikri terk edip gaflete düşmeyin ki, rahmetten unutulmayasınız. Ve parmaklarınızla da sayınız. Çünkü onlar sorumludur, sorguya çekileceklerdir."

1 Ettergibü Vetterhib Şerhi, Cilt-1, S. 429

2 A.g.e., Cilt-1, S. 218

3 Teysiru'l-Usûl ilâ Cami'u'l-Usûl min Hadisi'r Resûl, Cilt-4, S. 191

4 Feyz-ul Kadir, Cilt-5, S. 353

5 Feyz-ul Kadir, Cilt-5, S. 286

6 A.g.e., Cilt-5, S. 475

7 A.g.e., Cil-5, S. 497

8 A.g.e., Cilt-5, S. 480

9 A.g.e., Cilt-5, S. 241 ve Mişkat-ül Mesabih Şerhi, Cilt-1, S. 396

10 A.g.e., Cilt-2, S. 175 - Buradaki uzun hadîs-i şerîfin zikre dair kısımlarını alıyorum.

11 A.g.e., Cilt-6, S. 82 ve Ramuz-ül Ehadis, S. 408

12 A.g.e., Cilt-6, S. 83

13 Ramuz-ul Ehadis, S. 405

14 A.g.e., S. 270

15 A.g.e., S. 416

16 A.g.e., S. 449

17 Camiü's Sağir, Cilt-1, S. 23

18 A.g.e., S. 147

19 Sahih-i Buharî Muhtasarı, Tecrid-i Sarih Tercümesi, Cilt-2, S. 896

20 Buhari, El Edeb'ül-Müfret, S. 104

21 Keşf-ül Gumme an Cemi-il Ürame, Cilt-1, S. 388

22 Ramuz-ul Ehadis, S. 501

Gezi